14 Mart 2010 Pazar
denişimli dönüşümlü dövüşüm..
yıllar sonra bir gün dönmüş olup demezler mi şöyle çoğu zaman çoğu kimse bize..
ben değiştim eliff(beklenti)...
Eliften cevap;ee napim değiştiysen?
e sen değiştin de ben aynı mı kaldım kardeşim.bilirsin hayat görüşlerimiz çok farklıydı anlaşamazdık senle.şimdi sen değişince bi nebze elifin mantığına yakınlaşmışsın diyelim..e bende değişince eski senin duyarsızlığına yaklaştım diyelim..yani bu durumda rolleri değişerek eski zamana geri dönmüş olduk sadece.sen ben olabildin bende sen.yani yine anlaşmak söz konusu olamaz.eski halimle derdim ki keşke şu konuda biraz farklı düşünebilse birazcık değişse anlaşırdık belki ama kendimin sabit kalacağını düşünmüşüm herhalde..ama öyle değil değişim her ikimiz içinde var olduysa fikirlerimiz yine karşılığını bulamaz çünkü bu defa sen benim durduğum yerdesin bende senin durduğun yerde oyuncular aynı iken sadece yer değiştirirken oyun yine aynı oynanacak yani.yani ne yapacağız hayat silleleri ile değişmek zorunda kalmamış insanlar bulacağız kendimize ki biz günden güne değişirken karşıdakinin sabitliği ile bir günde olsa ona ayak uydurabilelim..şimdi o yüzden aynı hatalara ben değiştim diyerek beklentilerine karşlık beklemekle neden olamazsın çünkü bu defa ben neden olmuş olurum bizim neticesizlğimize..
haa ben her konu da değişebilirim ama bi konuda değişmeden sabit kalabilirim 'sen değişemezsin,değiştiğine inanmıyorum'.değiştiğim en büyük nokta ise 'değişsen de değişmesende çokta umrumda değilsin'..
def E.T.!
7 Mart 2010 Pazar
yeni tumblr'da
dünyaya saplanan şarapn.ELL
buda adresgahım ee buralarıda kapatmadık zamanında demiyelim.buralar sora para eder meder.torunlara siteler inşa edelim de sittin sene onlarda bi köşede siterler.(down babında)
http://eliftiryankey.tumblr.com/
buda adresgahım ee buralarıda kapatmadık zamanında demiyelim.buralar sora para eder meder.torunlara siteler inşa edelim de sittin sene onlarda bi köşede siterler.(down babında)
http://eliftiryankey.tumblr.com/
6 Mart 2010 Cumartesi
sömür'GEN'i..
..
tek kelam etmiyeyim etmiyeyim derken bile ettim.
pek lüzum yok sana, pek luzüm yok
( 2 zikredişle kelimemde ü ve u yer değişirse dikkatin dağılır mı yoksa toplanır mı denedik?)
yani sözüm varken karşında ne kadar da yok?
gözünde olanlarda pek gözüm yok..
paramda yok,pulumda yok..varsada hevesim yok.hevesim varsada sana yok,hevesim arsada harita yok..harita varsada bana yok..
solungaçım yok ama.. sen solundan solundan gaçtın ya hemAN bu yanımdan ..ama ben sağa ne dedim?..
sazan gibi atlayamıyorum toprağa.. dalamıyorum hayale hayaldende gerçeğe dedim mi dedim.çünkü ben zaten gerçeğin çemberindeyim kestirme denilen uzak yolu sevmedim.
sezer gibi başkan olamıyorum iyiki dedim mi dedim.adımdan kaybettim bu sezgisizlikle onun gibi ferdim mi ferdim.. neferdim.. sen bana ne ferdin?ben sana ne ferdim.. sen benden ne aldın sen benden ne çaldın..
hakikatte çiroz olup adı TOMBALAK GÖBEĞİBÜYÜK olanlardan..midesini cepte taşır mide adını kulağına fısıltıyla çöp koyar sorada cebinide,çöpünüde taşırır olanlardan mıydın ne?
çalıcı idin..alıcı gözle bile bakamadan..
realiste liste liste.. bir gram yok yağ ona buna.
kimse yok yaa ondan haa..
yoksa art niyetli beyninde çenende durmaz..
sevmedim seni onu,bunu,kimseyi ..başta sevdimse sonunda sevmedim önemli olan sonlardı.. ..
herkes kötü.herkes iyi.herkes orta işte diye.
bende kötüİYİorta işte.ama bitişmiş o kelimede en azından ortası iyi olanlardan işte..
hatalısı var hatasızı var.hatadan sızısı olmayan var.
yüzü kızarmayan var kırmızı yüzlü olsa bile kızaramayan var kız arasada bulamayan var....
kötü taklit yapan var.taklit denileni zaten kötü bulan var.gerçeğini anımsatıyor diye taklitle avunanı sevineni var..maskeler diyarında. bense maskları eledim..yalın yüzümü bile törpüledim..
işte bu taklit en büyük zamane taktik..zaman geçti tiktak dikkat dikkat .dik kat kat.. bu dünya evinde kaçıncı kat?..şimdide mARKAMda taklim
arkaMda nefsin..
malesefsin esefsin kınanacaksın..kınalı ellerle..yada bi yerlerle..
bir kat aşşağıda yatıyorum amma herkesin başına ekşiyorum
geldim bide kendim için zevkime öldüm.ölüm kelimesinde doğdum en çok onu sevdim..sevilmeden yaşadım sevilerek gömüldüm..
kendim yemdim gördüm..uzak uzak gönüllere döndüm..öldüm öldüm diye lafımı bÖLDÜM..
sevilen mi oldum hatırlanır oldum kıymetbildin şimdi.çiçeğim mi varmış toprağıma gömülü
senin hediyen mi kurtlarda cabası.. arılar mı hediyen..senin olsun
serin mi oldu rüzgar mı geldi mezar başında ceryan mı çarptı..aman allahım
yaşamda buymuş merak ette çatla..hakkın mı vardı bende diye cevaplamadan ben mefta..işte meraklarının cevapları muamma.
kısacası bu alem seni yaktı kavurdu..
cehennemin dünyanda sense hala hangi havada vaad edilen daha sıcak cehennemini bekliyor ben zannediyorsun hawaiden yazıor..?
yazılarım anlamsızlaştığında anlıorum ki hayatımda çok mana var yazılar alaca bulaca olacak kadar karışıklığım var..ama çözüm ne zaman.. belkide en karışık noktaya vardığımda.en karışıkken noktaya vurup kaldığımda.
YZN;eLLahza tiryaki ve kalemiti jeyni..(kalemimin ismi )
Upzüğürtünel (apzürtünel) Bozukluk
öyle olaylar yaşadım ki ve birgün negatif perspektifle doyum salgım kafi deyip peçeteye ağzını sildiğinde;
bir veled-üyya velede matem pusulalı yaşam için ölümü anlatmak zorunda olmak ve anlatmayı istememek kadar gizli huzursuzlukdur içimdeki..
şikayetimi anlatacağım hipokrat yeminine saygının bir usulca şekevalli kapı tık tıkından olduğu kimseye;sayın doktor piskolog bey ve hanfendiye itimhanfen,itihafen,ittihafen,ittifaken ittihaken....
şikayetçiyim DOLDURR BEYY!! dolduruşuma gelme ama..
ah bu işkillenmeler! onlar benim hayattaki her işimi kille kirlettiler..sinsiydiler...
sayın DOSTKAR BEYY!
zekanın yüzde doksan kusuru; bir kemirgen ÇELişki..'çALış kii çelemesin bir daha' kulaktaki gayyip fısıltı işte bunu diyor.. yahu sende bişe fıssslat vuslatıma..
sayın DAVVUL BEYY!
çıkmaz sokağında insanların müzikalitesinden kaçıp yerin dibine çöküp kurtulan bu şansla..
bahtı açık mı kara mı denilen yerin dibine girerken düşündüren kötüden kötürüme götürüm...
buna inanmak bile bir tekerlekli sandalye eğlencesi duyarsız insanlardanken ben elim kolum sağlamken
sayın DURDUR BEYY!
aklımın coğrafyasında bir tarlada işçiyken
her gün ana dilimle seni unuttum okuma yazma bilmezken
yalnız kendi benimin seniyken..
bipolar bozuklukla B tipi kişilikle F tipi ceza evimde yaşarken
elektroşok elene elene gelse birgünde bedenime diyor musun benim gibi bir hasta ile cebelleşince
sayın DUMUR BEYY!
şu devri devirilmiş imPARAtorİÇe paralarla kor içe içe şimdi edindi agorofobi..
tut ki ben bir ölsem öldüm bile sen çaremisin şimdi bu ölüm bozukluğuma ..
sayın DELETE BEYY!
insomniaaaa! diye çağırılan uykusuz ben..histiriyonik bir mekanik
sence buna ve bana daha ne kadar dayanirik?
sıfatsal şu üstteki komutunla hemen yazımı tümden silsen belki sevinirdik..
sayın DOĞRU BEYY!
halim yavandır,yakardır,yarardır,yanandır,yazardır,yalandır,yamandır,yaramdır,yarandır bu kadar şeyken çözmezsen iki elim yakandadır..
sayın DOĞAR BEYY!
pisiiiikiyatriiiiiiisssss yunan mısın bre benzer teodorakissssss
kisses seni alnından bu narsiss
sayın DOMDOM BEYY!
korkularım fobiler mağrası..ama şimdi mağaraya mağaza açtım, mazallah sanada satıyorum al yeterki.. pazarlık edebilme fobimde varken beleşten kapta götür bu bedenden..
sayın DOKUZDOĞURAN BEYY!
ah nüktedarlar daralmadan sana derdimi açayım derman bulayım..
sayın gözleri DOLAR BEYY!
koşullanmalarım..en çok koşanlarım..
kuşak çatışmalarım anamla babamla onla bunla..
sayın DOZ-ALIR BEYY!
liderlik tam bi serserilik
madde bağımlılığım atomun başlangıcınla bana serum edilen
manik depresif psikozlarım, nanik nanik diye seslendiğim sinir bozucu kozlarım
motivasyon bozukluklarım,kafiye tutturamamazlıklarım
müşteri psikolojim satarken dahi daha fazla muhasebeci
sayın DÖVER BEYY!
obsesif kompulsufluğum yada bütün psikoloji okumuşcasına sunacağım terimlerin bütün kelime içindeki bozukluklukları.. bilmiş tavırları..
sayın DÖNER BEYY!
sinirlilik kanımdan akar ilik ilik
saldırganlık yok o kadar -ganlık hecesinin olduğu kadar alınGANLIKımda
sayın belki bir gün yeniden DOĞAR BEYY!
ölüm ve kayıplarım kaçıncı bölümde ayıplarım?
savunma mekanizmalarım,savrulma frekanSIZMAlarım,sızım sızım sızlanmalarım
sınav kaygılarım,avımda aygırdır algılarım,suçluluk duygularım,uçuktur ama kızarmış sucuktur acıkınca gece tutturduklarım,yeme bozukluklarım
sayın DUYAR BEYY!
trafik psikolojilerim patlamış trafo tamirlerim
besmelesiz yemeklerim..
sayın DONAR BEYY!
tükenmişlik sendromum tükkan senin diyen öz kuramım
sayın DOYAR BEYY!
mutsuzluğum,umutsuzluğum,udsuzluğum,susuzluğum,luğumsuzluğum
utangaçlığım ulan gaçlıyım? diyen yaşlılık veryansınlığım
unutkanlığım kurutKANlığım evt bu sayede serin kanlıyım
üstbiilişim fuarında metacognition en son teknoloji yalanlarım
yalnızlığım,farksızlığım benden beni çıkarma işleminde elde yine bana kalanlığım
yorgunluğum,horluğum,zorluğum, bazen ondan bundan kalma geçmez yüzümdeki morluğum
sayın TOKtur BEYY!
zaman yönetimimim travmaları işte sadece bu kadarcııkk
sayın YOKTUR BEYY!!
daya şimdi karbamezapin,lityumlar.nöroleptikler ve antidepresanlar ama benimdir bana çare sendende ilacındanda ziyade..
PSİKOFOBİDE YAŞAYAN ELİFTİR.. ODA SİZDEN BİRİ SADECE BİR PSİKOLOG FOBİSİTİ..(belkide anlamamanız için yazıyorumdur)
bir veled-üyya velede matem pusulalı yaşam için ölümü anlatmak zorunda olmak ve anlatmayı istememek kadar gizli huzursuzlukdur içimdeki..
şikayetimi anlatacağım hipokrat yeminine saygının bir usulca şekevalli kapı tık tıkından olduğu kimseye;sayın doktor piskolog bey ve hanfendiye itimhanfen,itihafen,ittihafen,ittifaken ittihaken....
şikayetçiyim DOLDURR BEYY!! dolduruşuma gelme ama..
ah bu işkillenmeler! onlar benim hayattaki her işimi kille kirlettiler..sinsiydiler...
sayın DOSTKAR BEYY!
zekanın yüzde doksan kusuru; bir kemirgen ÇELişki..'çALış kii çelemesin bir daha' kulaktaki gayyip fısıltı işte bunu diyor.. yahu sende bişe fıssslat vuslatıma..
sayın DAVVUL BEYY!
çıkmaz sokağında insanların müzikalitesinden kaçıp yerin dibine çöküp kurtulan bu şansla..
bahtı açık mı kara mı denilen yerin dibine girerken düşündüren kötüden kötürüme götürüm...
buna inanmak bile bir tekerlekli sandalye eğlencesi duyarsız insanlardanken ben elim kolum sağlamken
sayın DURDUR BEYY!
aklımın coğrafyasında bir tarlada işçiyken
her gün ana dilimle seni unuttum okuma yazma bilmezken
yalnız kendi benimin seniyken..
bipolar bozuklukla B tipi kişilikle F tipi ceza evimde yaşarken
elektroşok elene elene gelse birgünde bedenime diyor musun benim gibi bir hasta ile cebelleşince
sayın DUMUR BEYY!
şu devri devirilmiş imPARAtorİÇe paralarla kor içe içe şimdi edindi agorofobi..
tut ki ben bir ölsem öldüm bile sen çaremisin şimdi bu ölüm bozukluğuma ..
sayın DELETE BEYY!
insomniaaaa! diye çağırılan uykusuz ben..histiriyonik bir mekanik
sence buna ve bana daha ne kadar dayanirik?
sıfatsal şu üstteki komutunla hemen yazımı tümden silsen belki sevinirdik..
sayın DOĞRU BEYY!
halim yavandır,yakardır,yarardır,yanandır,yazardır,yalandır,yamandır,yaramdır,yarandır bu kadar şeyken çözmezsen iki elim yakandadır..
sayın DOĞAR BEYY!
pisiiiikiyatriiiiiiisssss yunan mısın bre benzer teodorakissssss
kisses seni alnından bu narsiss
sayın DOMDOM BEYY!
korkularım fobiler mağrası..ama şimdi mağaraya mağaza açtım, mazallah sanada satıyorum al yeterki.. pazarlık edebilme fobimde varken beleşten kapta götür bu bedenden..
sayın DOKUZDOĞURAN BEYY!
ah nüktedarlar daralmadan sana derdimi açayım derman bulayım..
sayın gözleri DOLAR BEYY!
koşullanmalarım..en çok koşanlarım..
kuşak çatışmalarım anamla babamla onla bunla..
sayın DOZ-ALIR BEYY!
liderlik tam bi serserilik
madde bağımlılığım atomun başlangıcınla bana serum edilen
manik depresif psikozlarım, nanik nanik diye seslendiğim sinir bozucu kozlarım
motivasyon bozukluklarım,kafiye tutturamamazlıklarım
müşteri psikolojim satarken dahi daha fazla muhasebeci
sayın DÖVER BEYY!
obsesif kompulsufluğum yada bütün psikoloji okumuşcasına sunacağım terimlerin bütün kelime içindeki bozukluklukları.. bilmiş tavırları..
sayın DÖNER BEYY!
sinirlilik kanımdan akar ilik ilik
saldırganlık yok o kadar -ganlık hecesinin olduğu kadar alınGANLIKımda
sayın belki bir gün yeniden DOĞAR BEYY!
ölüm ve kayıplarım kaçıncı bölümde ayıplarım?
savunma mekanizmalarım,savrulma frekanSIZMAlarım,sızım sızım sızlanmalarım
sınav kaygılarım,avımda aygırdır algılarım,suçluluk duygularım,uçuktur ama kızarmış sucuktur acıkınca gece tutturduklarım,yeme bozukluklarım
sayın DUYAR BEYY!
trafik psikolojilerim patlamış trafo tamirlerim
besmelesiz yemeklerim..
sayın DONAR BEYY!
tükenmişlik sendromum tükkan senin diyen öz kuramım
sayın DOYAR BEYY!
mutsuzluğum,umutsuzluğum,udsuzluğum,susuzluğum,luğumsuzluğum
utangaçlığım ulan gaçlıyım? diyen yaşlılık veryansınlığım
unutkanlığım kurutKANlığım evt bu sayede serin kanlıyım
üstbiilişim fuarında metacognition en son teknoloji yalanlarım
yalnızlığım,farksızlığım benden beni çıkarma işleminde elde yine bana kalanlığım
yorgunluğum,horluğum,zorluğum, bazen ondan bundan kalma geçmez yüzümdeki morluğum
sayın TOKtur BEYY!
zaman yönetimimim travmaları işte sadece bu kadarcııkk
sayın YOKTUR BEYY!!
daya şimdi karbamezapin,lityumlar.nöroleptikler ve antidepresanlar ama benimdir bana çare sendende ilacındanda ziyade..
PSİKOFOBİDE YAŞAYAN ELİFTİR.. ODA SİZDEN BİRİ SADECE BİR PSİKOLOG FOBİSİTİ..(belkide anlamamanız için yazıyorumdur)
dELLY'nin oda orkestrası
bir orkestra şefiyim
üzerimde karalar,jantiyim bu gün yine,parlıyor siyah rugan ayakkabılarım
gözlerim kamaştı toz kondurulmayacak yüceliğimden..
bir ilkim yine bayanlığımla ..çok konuşanlar orkestrasına şefim bugün..
gerile gerile geldim sahneye..
fragımın arkasını uzun yaptırdım neden mi?
bi yerim kalkık dolaşırken o bi yerimi saklasın diye
bu arada gizli mütevazilikle kendimi yeniden yücelttim..
(he en dibe itilemeyen dip not ; zaten sen hiç arkası kısa yaptırılmış frag görmüş,duymuş muydun daha önce ....hadi hadi adapte sorunu yaşama alış artık bol parantezli yazılarıma)
ellerimi kıtırdattım..
ve şimdi sopamla diyorum ki dikkatlere; 'aman ha not zeval' ..
NOT'A' masama 3 kere tık! tık! tık! başlıyalım şu müziğe artık!
kemanlarım çalıyor inceden gıy!gııy!gııyy!
ÖYLE güzel çalıyor ki ÖL! YE!
ne o çirkin mi geldi,dur dur, bu daha satırdan sese geçmemiş;ağzımla satıra döktüğüm şu tezattan doğurduğum akor sesim idi..
duyan var mı heeeeey duyan var mı sonatımı?
son ATı mı duydunuz mu,gördünüz mü?
koşuyor işte burada sizler için son sürAT...
arkama bakamam bulunmaz hint kumaşı giymiş halimle,bu burnu kalkık havada iken ses verin..
ses veriyorum dedim başlarken ya...şimdi ses istiyorum dedim..
lütfen demeye alışık değilim şefken..
emirimle idare edin..LÜTFEN!..
birileri bana baktığını söylesin ordan yeter ...
mikrofon ayarları mı bozuk..
sahnenin perdesi mi kapalı kalmış ..
playback bandımız mı kopmuş backte bi yerlerde..
backle backle düzelir birazdan elektirikler gelince....
tamda ben konser verirken elektirik kesilir
konser olur konserve ama konserve olmuyor bi türlü kon.serveT
(neyseki sanatı para için yapmıyordum ondan bir satır dışında moralimi maddiyatla bozmuyordum)..
kaldırıyorum bunu buzdolabının en ücra köşesine ..
buz gibi yürekleri donduruyor bu seslerim diye..
nerde akın akın insanlar hani..
halbuki bende izlenecek kadar akım pakım öyleyse akım akım bakın! bakın!
yoksa hiç bilet satamamış mıyım..
insanlar yan salonda neyi seyrediyor..
rekabette yine ezilmişmiyim?
reytinglerde yine yerde mi sürünüyorum...
ne bu sessizlik müziğimin içindeki neeeeeeee?..
alkışlasın birileri beni alkışlasınlar artık ,büyütsünler artık insanlar arasında küçük kalmış benii ..
yoksa ben büyütürüm işte böyle beni..
ama yanlış büyütüyorum baksana egoyla büyüyorum L.EGO ile oynuyoruz diye mi ta küçükkenden....
yok mu yardım edecek..
yok mu bir seyircim
bir alkışçım benim şu dakika dilenen vasıflara geçmiş sanatıma
kendi içimdeki sesler mi anca bu yönettiğim yoksa
kendi kendime işittiğim sonu gelmeyen notalarım
sonunda bir ES payı verdi birden camdan ESinti geldi diye mi bilmiorum
açtığımda gözlerimi
bu beyaz odadaydım
neden beyaz
beyaz bir hiçliği anlatıyor henüz hiçbirşey yok..
bir umudu,bir hayal dünyasını ortaya koyabileceğin her yer beyazda başlar
renkli boyaları süreceğin bembeyaz bir tual..
kıymetli dizelerini,satırlarını,yapıtlarını yazacağın bomboş bir kağıt..
banada bişe hayal et diyorlar işte burda.
elleri kolları bağlı iken bile hayal et bişeylerini..
düğümlü kollarımla
en marka yapmış vasıflı delilere ender üretilen gömlek ve ben..jantiliğimin esas yüzü bu ne yapayım yani...
herkese tahammülsüz gibi görünsede deli gömleğine tahammüllüydüm.tahammülümün gerçek yüzü bu gurur duymayım mı yani.
karşımda bir ayna
beni yine yalnız bırakmayan bakışlarda konuşuyor...müziğimi bölen suçlu o..
bir seviyorum bir sevmiyorum onu..
kendi benliğim diye seviyorum,başka seveni olamıcak diye seviyorum..
sevilmeyi hissetsin az buçuk diye seviyorum..
hep bakıyor bana orda sevmiyorum işte böyle anlarda
işte kırıyorum onu müziğimi bölen saygısız bakışlarda diye
ve şimdi o bir bakan,bin ayrı parçadan bakıyor bana..
elifler bölünüyor aynalarda
içimde paramparça olmuş elifle bütünleşmiş görüntü bu ha keza
ağlıyorum odamda bir o vardı orkestramda
birde sıkıldıkça metalleriini kemirdiğim üzerinde uyuyamadığım yatAK..
korkuyorum ondan korkuyorum oda beyaz diye
korkuyorum ondan hayallerden uykulardan korkuyorum diye..
gerçek uyumamakta diye uyumadım günlerce
ondan şimdi kelepçe ile bağlanıyorum bu yatağa bu gerçeğide o yerde sızıp kalıp görmiyim diye
bu parmaklıklar ardında herkes hayal et diyor,o zaman güzel dünya,
uyu masallı masalsız,zamanlı zamansız..yeterki uyu..ve gerçeğe göz kapa..
ama hala uyumuyorum aklını yitirdi deselerde halbuki ben aklımı kolluyorum bitmez gece bekçiliğimde gece çalmasınlar onu diye..
yine başladı o artık kopması gereken gıcırtılı tel gıygısı..
şimdi rahatsız ediyor demin huzur veriyorken ah aslında bu bişeylerin kaygısı..
tını mı tını tınıdık olabilir ama tanıdık değil bu çalan..
şu bana açılmış demir parmaklı pencereden bakarken ben,o müzik şimdi değişik çalıyor halbuki yine şef benim ..neden karıştı bu denli müziğim.
bu notalar,bu yapıt,bu ses karmakarışık şimdi bu bu evet sen.çünkü bu senin sesin,bu senin sen.fonun,bu senin sen.fon.in..
bu odada yalnızlığımda senin sesin bana çok çok uzakken uzakta iken (senfonOUTken) senfonİNimde (taa içimde böyle ızdırapla işte)..
hayır hayır sessiz ve hareketsiz kal yine..bir orkestraya iki şef olmaz.
istersen ipteki cambaza git eşlik et orada oynayabilmen bile daha mümkündür..
ben istemedikçe bozuk plağa mı alıyorsun
ne başa sarıp duruyorsun
tekrar dinliyorum rahatsız etsede lanet olası ritme böyle sayende alışıyorum işte ..
benden daha mı iyi çalıyorsun ne..
dayanamıyorum benden daha iyilere.
ilk anda kötü demem çok iyi olduklarından korkmamdan zaten hep..
çalma artık çalma ..çalma dedim bir inat..oh iyi oldu şimdi
gidip kopardım tellerini,gidip patlattım davullarını.. zurnaların deliğini tıkadım.yılanlar şimdi vızır vızır çıkamıyor sepetlerden sayemde..
yeter çalma diye diye akorları bozdum.. korları bile yaktım.
ve çok yoruldum bertarafım sahneme oturdum
biri bile dolmamış konuk koltuklarıma baktım
heryer boş ama protokolde biri var hemde ayakta alkışlıyor
kim ki karanlık orası seçemiyorum
nolur düşündüğüm kişi olmasın derken yine olamaz o yine işte ben...
son sözüm sana bu odada benim şeff.benim dedim bennn.. boşuna kendimle delirmedim.
daha fazla konuşmaaa orkestramda..daha fazla ilham olma şu or..KES..dramında..
bugün 24 eylül melül melül bu boş satırları yazdı ELÜL..
kopan iplikte,kolpa diklik,kafaya diktik.
BE-TERS BÖCEK;
öyle dik kafalıydım ki sürekli yaralandım..yaralardan sora diktim durdum kafamı .sonunda diklim baş duruyordum diğer insanlara karşı ters duruşum bu durumumdan..
aşk kuaförüne gittim bişeyler kırptı kalbimden sağdan aldı soldan aldı derken yeni bi model sundu şimdiki modaymış bu kalp usturayla sıfır numarada..şık mı dersen bence rüküş ama rahat mı dersen çok rahat..
yzn ;elAF yok!
h.üzmez beni artık bu hüzünler,süzer seni süzüm süzüm son sözüm
sesi gidenlerin anısına
kanlı kulaklıklarımda,zehirli müziğinizle dinledim sizi,bir ölüm şarkısı dinlettim şimdi de end olsun diye yine nihavENDD makamımdan;
koşup,kayıp,kırdım yanaklarımı
bir daha ruhuma gideni öpmesin diye başkaları
kovulmak artık bu dizedende,adı kovulasının kaderi bahtı
son kez ardına baktı
hiddet mi vardı, şamata mı,kargaşa mı vardı,anlama kavuşturulamayacak anlamsızlıklar vardı..
yaşlara kan mı karıştı?
yürüdü bu kan davası,aldı başını ,yaşımca kanım oldu şimdi..
ama şu yalnızlık edebiyatını anlatmaya çalışan;
onları alıp alnına sadece süs olarak yapıştırdı..
kanılarım,tespitlerim,hepsini tespihe gömdüm.
sabır suyuna benzin katıp yaktık..
sora yanan ateşi,buz tablalarının arasında nefessiz bıraktım..
sönsün! sönsün!sensin yanan!ateşin sönsün!
demekki ne yanmalara,ne yanan bişeye alışık değilim
güneşe gidenler varken güneşten kaçacağım her kıyametimde.
ışık istemiyorum ben,yarasa misali karanlıkla yaratılanlardan ben..
git dedi kovan ses; git başımdan!
bu kapıda aralık ayını çoktaan geçti.
rüzgarlar deliğinden bile esemiyor sana...
ama içeri girsen;sana,kendine zararlı fırtınalar esiyor..
peki dedim peki..son kez kovulacağım hudutlarda dolaşıyorum
sattın mı bütün arsalarını? sat! sat !
içindeki arazilerden üçe beşe kalmasın.
ne varsa alsınlar senden,sen işleyemezsin o bahçeleri
çünkü kendi arazine dahi bahçıvan değilsin
senin bahçıvanlarına bile şekil veren benim dedi benliğin..
bahçıvanım hep bahçesinde bekledi ama hep bi kepçe .çiçekleri tamda ekecekken...
kürek yedi,balta yedi,kazık yedi,kaçtı bahçeden şimdi.
halbuki dediler ki neden sattın arazilerini? (kim mi dedi?)
içimde baş kaldıran; aha! yine asi bir elifler cumhuriyeti
bu çokca medeniyetten yoksun olmuş,medeniyeti kurmak; çok kolay..
bir o kadar yalnız,bir o kadar ucuz, yönetici ve yönetilen;
işe yaramayanlarla yarayanlar aynı devlette,yine aynı kimse ; bir tek o elif.bir tek elif o..(elif bir ve tek demek ya o o aslında..).
bu cumhuriyet ne kadar ileri gider ne kadar geri ??
asıl benliğini bilmeyen her benlikli küçük küçük,küçük görülen eliflerle.
kendi içinde acı çeksede,müttefiksiz ayakta kalır mı artık?..
kalacak..kalacak yeri olmayana kadar hiç değilse toprak anada çadır kuracak..
ben ancak ondan kovulursam artık atık olmuş çatır çutur gamlarımı yemem
'kovan kovan ballar içinde erisem! çok tatlı bi ölüm olurdu..'
işte şimdiki manam bu..
'kovanlar arasında eriyorum' ama tad bulamıyorum..
son söz; tmm tmm tek kelam etmeden daha gidiyorum..gitmem istensede istenmesede git diyen dudaklara hay hay deyip kafa sallıyorum..
ama tek kelam edebileceğim tekrar ümid edilmesin
..işte ben asıl o zaman dönüş biletimi yırtıp giderim....
07 eylül 2008 pazar saat:17:37
yazan ;bu dünyada sadece bir E.T. parçası..
EN -kaz' sensin..
ah dünya ah dünya
yanıyorsun gazın mı çok
sönmek için dönüyorsun
ne için ne için yar dönüyorsun
ney sen niçin için için yakıyorsun
çalınınca beynimden niye vuruyorsun silah mısın kurşun musun kulağıma
mevlana mevlana niçin yar sen dönüyorsun
dünya döndükçe anlanır mıydı sen döndükçe birgün dünya durulurda durdurulur muydu
ya bakma yar sen bana bakma yanıyorum yanıyorum başımdır bu sora yanarken dönmeye başlar döndüğünde yanar..
yar dönme yar dönme gittin gidiorsun madem dönme...
yaşamın kıyısındayım yaşamın kuyusundayım
onlar döndükçe aşık olanlar döndükçe..
ölümün yarısındayım
bu diyardan usanmaktayım
toplumlar geçti
yaşlar geçti
bir ömür geçti
bir kalem geçti kağıttan
ne darbeler vurdu bana sana
senin sözlerin bana hep bomba
ve sayenizde hep bir devir enkazdır bu dünya.
şimdi dönmesin hiçkimse geriye bitsin artık bu dönence..
KUYUSUNDAN ÇEKTİM..
ELY'NİN BİR ZAT'A ELLYİM MÜTEŞEKKÜRÜ.
.
daha çok şiir yazmak ;bazen daha çok acı çekmek demek..
daha çok şiir yazmak; bazen daha çok özlemek demek onu,bunu,herhangi bişeyi yada kendini...
daha çok şiir yazmak ;umutsuz anında bir umut arayıp bir kaleme sarılmak demek. işte o kaleme sarılmak için yine en dipte olmak gerek her kelamın en öncesinde..
daha çok şiir yazmak 'beni anlamıyorlar'dediğin kişilere inat onlara anlatmak için kendini paralamak demek...
daha çok şiir yazmak daha çok mahzun bakmak demek hayata ,hayattaki her kareye ..
daha çok şiir yazmak daha düşünceli olmak demek her adımlardaki detaylaraa..
daha çok şiir yazmak ruhu doyuruyor sanarken dahada acıktırmak demek bu leziz maneviyatla bir diğer maneviyatı..
bilmemki şimdi tüm bunlardan sora kursam mı ki sana 'işte böyle nice nice şiirlerine!' diye bir cümle ..tebrik ederim şiir alanıda dahil hayattaki her alanınızda başarılar dilerim.
(..E.T.)
sat-ılık lık lık..
E.T.NİN KOPUĞUN İLAN MECRASI
SATILIK KALPLER VAR UMUTLAR VAR DOSTLUKLAR VAR ALAN VAR MI ?
(farkındayım cok alan olucak cünkü herkez satılmısları kullanıyor hayatta ) biraz reklam lazım tabi doktordan desem yeter mi ki?..çok vurdum çarptım gömçürdüm ama tedavi ettim sürekli..tedavi olmaya alışmışlıktan doktor olmuş kendi kendine..