18 Şubat 2010 Perşembe

BU SARAYA DAİR ÖNSÖZÜMDÜ...



Aldım tacımı kuruldum taht-ı bahtıma,
seyrE.T.tim rELAxistandaki son seferlerimi,
ihtilafları geçtim de hadi,
ittifaklarımızla linç edilmişiz..
Yüzüğümden çıktı bir zehir,
kavuğumdan çıktı bir hançer.
Sen hükümdar iken kardeşsiz kaldın,bu nahr-ı neharının içinde sebebi idare-i mutlak idi...
Bir fermanım var.Kulak verin!
Kafa kabaksa bize kavukta biiir,altın taçtaa bir!
Ne kırmızı halılar,ne ipekler ne de saraylar var gözümde.zaten derler kral çıplak.
Velhasıl-ı kelam benim devlE.T.i ebed müddetimde zerdostların kellesi kesile,yemek lazım onları epeyce gayretle,zindana düşüp yenmeden önce...(yönE.T.!men)

minimalist olunur mu doğulur mu?

En sevdiğim dünya kişiliği ama olamadığım.. yalın ve sade,reklamsız az ve öz.abartısız.bulanmadan,boyanmadan,en gerçekliği ile,tüm çıplaklığıyla,en acısıyla ve en tatlısıyla.övgüsüz ve görgüsüz,kibar olmadan kabada olmadan tutarlı ,yapmacıksız.olduğu gibi..çoklar olmadan azlar da olmadan.renksiz bir renklice..o dünyayı istiyorum.. 'minimalizm' en sevdiğim akımdır.bu devirde hiç akmıyor,akamıyor diye..özleri kaybettik gözlerimizin önünde..göremiyoruz sadece sadelikle...

ELEnktrink.

Direnç buysa direndim devrelerim yanana dek.temel elektronik labratuarı dersinde direnci yakmıştım ben ilkten becerememiştim deneyleri ağlamıştım sinirden çıkan dumanla kıvılcımla.herkes yakıyordu bişeyler ama yaktığı dirençlerle dalga geçiyorlardı ben kocaman yaşımda hüngür hüngür ağlamıştım çünkü diğerlerinden çok çalışmıştım yakmamaya..sora en iyi notla geçmiştim hırslanıp..dirençlerin direncini iyi ayarlamayı öğrenmiştim.onları ölçen aletleride yakmıştım sürekli hangi malzeme varsa yakmıştım bedeller ödemiştim ama her yaktığıma.gidenin yerine yenisi gelmek zorunda idi çünkü..ama sonunda kimseyi yakmamayı başarmak vardı.. kendi yanmış direncime baktığımda ölçecek ohmmetrelerim yok voltmetrelerim ve ampermetrelerim..sadece yandığımda yandım sinyali veriyorum..en son taakat raddesi neresi bilinmiyor o yüzden deney sonrası rapor yazılmaya zorlansada bomboş bir kağıt veriliyor.her deneyde başka yanıyorum her deneyde başka nedenlerle yanıyorum bazen çok direniyorum bazen hemen patlıyorum alsalar bu devrden beni başka daha dayanıklı sabit fikirli sabit kişilikli bir direnç taksalar diyorum... doğru insan ve doğru elektrik derler hep..neyle ölçüyorlarmış onu afedersiniz bu insanlar fizikten bu kadar anlıyorlar da ondan mı başarılılar bu derste.akımın yönünü,doğru akımı nereden biliyorlar?akım(n) edilen yön çıplak gözle görülüyorda benim gözlerim yeterince soyunmamış mı?ondan mı ben göremiyorum.. boşvermek buysa çalıştım üzerinde herşeyi boş verince sana,sende dolular hediye etmedin tabi iyi bi yöntemse bu.ucuz olsada.hediyeleşmesiz.karşılıksızca mahçupsuzlukla..ne alırsın ne verirsin tabağını dolu.paylaşımsız.kimse aç mı tok mu bilmeden uyusanda kendi karnını dinlersin sadece sen toksundur her gece ama gözün açtır azalar kişiliğinden ayrı çalışıyorsa.bir birlik yoksa vücudunda kalbinle beyninde gözünle kulağında hatta avret yerinde bile farklılık varsa.ben bencil değilim diyemezsin.bir bütün olamamışsın ki gözün bencil değilse kalbin bencildir. kör olmaksa oldum görmedim hiçbişeyini.hiçbişey olduğunu bile göremeyen cinsten oldum mesela..casper hayalE.T.ti sevimli mevimli görünürdü ya..ben hayaletleride göremiyorum.hayal edemiyorum sizi artık.sevimli değilsiniz diye mi?. en iyisinden sağırlıksa yine bende..duymadım duyduklarıma inanmıyacağım diye..yada bu defa inanılır da en acı haberleri duyarım diye kapadım yandaki delikleri pamuk yetmedi ama ne bulduysam kulağıma tıktım ve bu defa ikisini tıkadım bi zamanlar birinden girince öbüründen çıkma diye temkinliydim şimdi çıktıysan bi daha içeri girme,kirlenirsin kulağımdaki duyduğum oraya yerleşmiş kulak kirlerine dönüşmüş haberlerde.. uzaklaşmaksa gitmeden bi yere terketmeden bir şehiri terkettim bile dönmeden dolap gibi eski mevkilere dünyanın öbür ucuna gittim.hatta bir günde yaratılan başka bir dünya idi.o dünyaya ilk ayak basan insandım.bomboştu o diyarlar daha keşvedilmemiş yerlere gittim tek başınalık buysa evet sularda çıplak yüzdüm..ama arkamdaki köpek balığına da yem oldum..korunmadım kollanmadım kaçtım huzur bulunacak yerde de balta girmemiş yerlerde de baltasız olmuyormuş huzur yine yiyecek bişey varmış beni anladım.beni yiyen köpek balığı kendimdim. sabır buysa sabrettim son zamandaymış meğer en büyük sabır.ölmeden önce ruhunu teslim ederken çıkan ruhun acısına sabretmek gibi son ve büyük bir sabırmış.. değişim buysa değiştim 3 aydır çay bardağında sıcak bi çay içmemiştim..hep büyük fincanda sallama içerdim..şimdi kendime demledim..özlemlerimde de değişim var sevmediklerimi özlemişim onlarda da çok iyi yönler varmış onu farkettim..porselen fincanda içilen çay bana ferah gelirdi ama ferahlık değilmiş aradığım küçük cam çay bardağında uzun süre kalan bir sıcaklıkmış...işte kendine özveri ise artık kendime çay bile demliyorum tuhaf ki tasvirler ekliyorum yaşantımdaki her kareye sürekli o zaman üzülüyorum ben hep böyleydim çünkü böyle olmaya devam ediyorum tüm değişikliklerimden bahsettikten sonra değişemediğim noktalar özüme varıyorsa çözümden ziyade..kendimce bile özümsenmeyen özlerime üzülüyorum..çünkü körüm derken yazarken bir şahinden daha iyi görmüş oluyorum,sağırım diyorum ama duymuş kadar oluyorum yeni haberi geçmişi yeniden geleceği akabinden tahmin ediyorum düşünüyorum diye yazıyorum,konuşuyorum ama bi boka yaramıyo bunlar..düşünmemek lazım yazmamak ve konuşmamak..mal olmak malll,dilde lal..beyinde sal,kalpte zal;işte sana o zaman kısa devre elemanları.. ELENTÜRİYAKİ

14 Şubat 2010 Pazar

myspace

uzun zaman önce üye olup bıraktığım bi çok siteden biri. bugün tekrar göz attım adam akıllı düzene sokmam gereken bir yer.müzikal manada en iyi ortam orası çünkü.artık orada da buluşabiliriz yani haberiniz ola....

http://www.myspace.com/eliftir

Blog List

Denemelere kısa yol

Foto imzalarım

kontrol amiri

tura

logos