19 Ocak 2010 Salı

vakti zamanında ben bir platonikken

Yıllarca seni aramak o son bırakıpta gittiğin yerde,bağıramamak kalbimce bana son kez bağırdığın yerde,sevdiğin şeylerde aramak seni ama tek arayamamak olduğunu bildiğim yerde.son konuştuğun yerde son bakışı endişesine kitlenipte sond kelamını ve sesini hatırlamamak gibi silik ama taptaze kendinle kendince doldurulup binlerce kez yaşanmış bir hikayenin sahnesi... beni görsen yine nefretkar bakışlarını salacaksın gözümün çeperine ama bilsen ne takıntı olmuştu o buz bakışların bile yıllarca umutsuzluğa bulanmış sönük yürek oldum ben.mutlusundur şimdi buz bakışlarınla sönük yüreğimi dondururken..şimdi arkadaşlık namına bile bir duygu yakamaz olmuşum şu yıllarca beklenmiş gelişine.mumun bittiği vakitte gelmişsin.. çoktaan aydınlıktan karanlığa anti-terfiyi etmişim bile.. ve hissetme değilde anlama yıllarıma girmişti yeni yaşım şimdi..Belkide bu yüzden dalıp gitmişim yüzüne yüzsüzdün çünkü.yada ardındakilere dönüp bakmamışsın hiç,hiç göremememişim o yüzünü hep gittiğin için.belkide o yüzden dalmışım gözlerine gözlerin yok kadar güzeldi çünkü.görmezdin hiç gör diye gördüm..belkide o yüzden dalmışım dudaklarına dilin yutuktu kelimeler sessizliğinde buruklu karmaşanla güzeldi.belkide o yüzden dalmışım böylesine düşüncelerede düşüncelerinde..evet belkide dediğin gibi düşüncesizdim ben sadece o yüzden..

0 yorum:

Yorum Gönder

Blog List

Denemelere kısa yol

Foto imzalarım

kontrol amiri

tura

logos