23 Aralık 2010 Perşembe
ölen gölgelerim..
veda edip gidiyorum da hep kalmaya karar verdiğim yerlerde aklımdaki yolları bitiremiyorum.gölgem bile değişmiş yorgunluktan erimiş akmış ayaklarımdan bırakmış benim şeklimi şemalimi.geçmiş birinin ardında gölge olmaktan.korkmuş uzaklaşılamayan bu bedenin hep karanlık yönü olmaktan..geçtiğim yolları ve arkadaki benleri tanıyamıyorum.hani geçtiğim yollar neyse hep yapraklarını döküp kuru kalan ağaçlarla aynıydı da ya ben önceki benden sonra ki bene nasıl geldiğime dair bir yol tarifi yapabilir miyim?
ne olacak bu halim söyle bana sarı ? yine her yerimi kapladığında güneşi yeniden kör olabilecek miyim siyahtan başka bir renge ? sarı sonbahara erip yapraklarla gömülebilecek miyim ..
..bana edebiyat veren kardeşime kuru dallarımdan değil en verimli günlerimden yeniden uzanacak mıyım
(gölg.E.)
5 Aralık 2010 Pazar
say-yeah
aşkı mübarek kılan
içindeki en endersel vaziyette nihayete gelemeyen (bi his)
bilmiyorum ne olacak nihaventin batıdaki en yakın sol minör gamının hali.
bu arada çölde..
siyah segah, almış külli makamını
siyah seyyah, almış küllü yollarını
siyah son ahh, yazmış killi sonlarını
siyah soma(beden),sövmüş kirli soylarına...
ahh siyah say-yeah..
SIRR-I HAFİY.E. (son helâdan selâya zordur koşması)
ardından çalınan en yaygın siyah rivayetler makamı varken..
bi yandan kasette çalarken ahiretin hiti,selâ
koşmak en yeşile zormuş yine helâdan.
o - kul yapısı ki..
hayata başlamak lazım en açıktan.
bitirmek lazım gen(') açıktan..
yani en az bi tur koşmak lazım
gök kuşağı aralığından..
nihayette,açık öğretim budur,rengi açıktır.
talebesi azıcık kaçıktır.
sırrı-ı hafiyenin sırrı,açık saçıktır.
sırr-ı hafiyenin,hafif-i ruhuna eşittir.
mübalağasız kalemle haşır neşirdir.
neşr-i hatır huturdur.
hatrı haas-ı mesirdir.
mesrur-u mutmaindir.
mütemadiyen mazbuttur.
mazhar-ı zorludur.
hakim-i bakidir.
kudeması kadimdir.
(eskileri)
sukut-u zabt-ı dardır.
(spon-tane tane yazardır.)